Keratokonus Tedavisi
Keratokonus; gözümüzün önündeki saydam tabakanın yani kornea tabakasının zamanla ilerleyici bir şekilde, bombeleşmesi ve sivrileşmesiyle görülen bir hastalıktır. İlk önce tek gözle başlar bu rahatsızlık sonrasında diğer gözde ortaya çıkar.
Günümüzdeki teknolojik imkanlar sayesinde hastalar şikayetlerini araştırarak ne gibi bir rahatsızlıkları olduğunu daha erken saptayabiliyorlar o yüzden son yıllarda sıkça duyulan bir rahatsızlık olarak gündeme gelmektedir. Bu rahatsızlık sebebiyle görülen bozulmalar; görme bozukluğu ,görme kalitesinin düşmesi ve derin görme kaybına kadar gidebilmektedir.
Keratokonus Belirtileri Nelerdir?
Bu belirtiler kişiden kişiye göre değişebilmektedir fakat doğuştan ortaya çıkan bir rahatsızlık değildir. Çok erken dönemlerinde, yoğun belirti vermeyen, herhangi bir görme bozukluğu yapmayan, kişiyi hekime getirmeyen keratokonus tiplerine rastlanabilmektedir. Fakat poliklinik muayenesinde yani rutin göz muayenesinde sürekli gözlük numarası ilerleyen, numarasında devamlı değişiklik yapılan ve buna rağmen iyi görmeyen çocuklar veya gençler gözlemlenmektedir.
Bu yaş grubunda göz numarasının değişmesi zaten beklenen bir şeyken bu rahatsızlıkta miyop ve astigmat numaraları daha hızlı ilerlemektedir ve ilerlemeyle birlikte bu çocuklar gözlüklerinden istedikleri verimi alamamaktadırlar. Bu hastalara özellikle dikkat edilmelidir. Ayrıca yine erken dönemde dile getirilen şikayetler, kamaşma, çarpık görme (bir nesneyi eğri büğrü görme), görüntünün çoğalması (bir nesneyi yan yana birkaç tane birden görme) ve gece görmesinin bozulmasıdır . Özellikle çocukluktan itibaren alerjisi olan ve bu yüzden devamlı gözlerini ovuşturarak kaşıyan ve gözde bu ovuşturmalarla travma yaratan hastalarda daha erken dönemde görülmektedir.
Keratokonus ve Alerji İlişkisi
Keratokonus Kimlerde Görülür?
Keratokonus Teşhisi
Hastalığın teşhisi, rutin göz muayenelerinde devamlı numarası ilerleyen takip hastalarında , şüphelenilen kişilerde ya da aile öyküsünde bu rahatsızlık olan kişilere yaptığımız bazı tetkiklerle anlaşılmaktadır. Özellikle göz topografisi dediğimiz ayrıntılı tarama neticesinde dakikalar içerinde sonuca varabilmekteyiz. Göz topografisini, hastalığın hem ilk dönemde hem de takibinde sıkça kullanmaktayız.
Keratokonus ve Kontak Lensler
Keratokonus Ameliyatları
Bu rahatsızlıkta tedaviler de kişiye özeldir yani her bir hastaya, farklı bir prosedür uygulanabilir. Cerrahi tedavilerde günümüzde en yaygın uygulama ise Cross-linking dediğimiz Türkçesi çapraz bağlama veya halk arasında ışın tedavisi olarak bilinen tedavidir. Bu ;hastalığın ilerlemesini durduran bir işlemdir.
Cross-linking işleminde damla anestezisi kullanılır. İlk önce korneanın önündeki çok ince bir tabaka olan epidel doku alınır. Bundan sonra yarın saat boyunca 3 dakika aralarla Riboflavin vitaminin damlatılması ve son aşamada 30 dakika ultraviole ışığının (UVA ) tatbik edilmesi ile neticelendirilir. İşlem sonrası hastanın gözünü kapatmaya gerek yoktur. Birinci ve üçüncü gün yapılan kontrol sonrası, koruma için takılan kontak lens çıkartılır. Hastalar operasyon sonrası bir süre bulanık görebilirler ama bu süre geçicidir. Hastanın işlem sonrası göz damlalarını düzenli kullanması da çok önemlidir .Bu operasyondaki öncelikli amaç, hastalığın durdurulmasıdır. Bu işlemden sonra hastaya gözlük ya da keratokonusa özel kontak lensler önerilir. Hasta yine de görme kalitesinde tatmin olmuyorsa diğer tedavi yöntemleri önerilir.
İkinci tedavi yöntemi ise, halka tedavi yöntemidir. Bir diğer adıyla kornea ring tedavisi. Bu yöntemde amaç hastanın görme kalitesini arttırmaktır. Kontak lense uygun olmayan hastalarda tercih edilen bir yöntemdir. Bu yöntemde daha önceleri bıçak yani kesi kullanılıyordu. Oysa şimdi femtosecond lazer ile yaklaşık 10 saniyede kanal oluşturulmakta ve halkanın takılması 1-2 saniye sürmektedir. Bu ameliyatta damla anestezi kullanılır ve bu işlem toplam 3-4 dakikada biter. Hasta o gün sosyal hayatına devam edebilir, gözün kapatılmasına gerek yoktur. İntra lazerle mükemmele yakın kesi yapıldığı için dikiş yoktur dolayısıyla da acı ve ağrı olabildiğince azdır.
Keratokonus Ameliyatı Sonrası
Cerrahi bir müdahale atlatıldığı için hastalardan ilaçlarını düzenli kullanmaları öncelikli olarak beklenir. Hasta, ovuşturarak göz kaşımadan kesinlikle kaçınmalıdır. Gözlerde işlem yapıldığı için güneşe hassasiyet oluşacağından gün ışığında güneş gözlüğü mutlaka kullanılmalıdır. Mikrobik ortamlardan uzak durulmalıdır.
Keratokonus Tedavi Edilmezse Ne Olur?