Kalça Protezi

Kalça protezi, osteoartrit (artroz), displazi (doğuştan şekil bozukluğu), doğuştan kalça çıkığı, femur başı AVN (avasküler nekroz-kemik ölümü) ve kırıklardan sonra uygulanan bir tedavi seçeneğidir. Kalçadaki osteoartrit, yırtık ve kırıkların egzersiz, fizik tedavi, enjeksiyon, artroskopi gibi yöntemlerle tedavi edilemediği durumlarda total kalça protezi kullanılabilir. Kobalt, krom veya titanyumdan yapılan kalça protezleri, çimentolu kalça protezi ve çimentosuz kalça protezi çeşitleri ile de yapılabilmektedir.

Total Kalça Protezi Nedir?

Total kalça protezi, egzersiz, fizik tedavi ve ilaç tedavisinin etkili olmadığı ciddi kemik hasarlarında uygulanan bir tedavi yöntemidir. Genellikle 55 – 60 yaş üstü hastalara uygulanmaktadır. Yaşlı hastaların tedavisinde doktorunuzun tercihine ve hastanın durumuna göre çimentolu kalça protezi tercih edilir. Eskiden sadece çimentolu kalça protezleri ile yapılabilen kalça tedavileri günümüzde çimentosuz protezlerle de rahatlıkla yapılabilmektedir. Kullanılan metal ve plastik parçalar, dayanıklılığı yüksek seramik parçalar ile desteklenmiştir. Kalça protezindeki tüm bu yenilikler tedavinin daha uzun süre dayanmasına yardımcı olmuş ve protezin yerinden çıkma riskini en aza indirmiştir. Aynı zamanda,

Kalça Protezi Ameliyatından Sonra Ne Zaman Yürümeye Başlayabilirsiniz?

Kalça protezi ameliyatı yaklaşık 1,5-2 saat süren bir ameliyattır. Bu süre osteoartritin tipi, kısalığı, çıkığın derecesi ve geçirilmiş ameliyat gibi durumlara göre kişiden kişiye değişiklik gösterebilir. Ameliyattan sonra hastanın 2-3 gün hastanede yatış ve bakım süresi vardır. Ameliyattan sonraki gün hasta bir yürüteç ve bir kişinin desteğiyle yürümeye başlar ve yavaş yavaş yürüme kapasitesini artırır.

Kalça protezinden sonra en iyi yatma pozisyonu nedir?

Kalça protezi ameliyatından sonra bacakların kendine doğru çekilmesi, içe doğru döndürülmesi ve/veya kemikleri zorlayacak şekilde açılması önerilmez. Bu nedenle hasta için uygun uyku pozisyonu sırtüstü uzanmak ve bacaklarının arasına yastık almaktır. Ameliyatın 1. gününden sonra hasta bacak arasına yastık koyarak ameliyat olmayan tarafına yatabilir.

Kalça Protezi Ameliyatı Sonrası Önlemler

Total kalça protezi ameliyatından en iyi sonucu alabilmek için protezin dokulara tam olarak sabitlendiğinden emin olmak gerekir. Protez bileşenleri orijinal rotasyonlarında veya orijinaline yakın yerleştirilmelidir. Ameliyattan hemen sonra yapılan yanlış ve uygunsuz hareketler protezin yerinden çıkmasına neden olabilir. Bu riski en aza indirmek için hastanın bacaklarını belirtilen açıdan daha fazla kaldıracak hareketlerden kaçınması gerekir. Alaturka tuvalet kullanımına izin verilmez. Çünkü protezi korumak için hastanın alçak yerlere oturmaması ve çömelme pozisyonu almaması esastır. Bu tavsiyeye yaşam boyu uymak gerekir.

Operasyon sonrasında hastanın;

  • En az 6 hafta bacak bacak üstüne atmamak
  • Eğilirken, çömelirken ve otururken dikkatli olun
  • Otururken ve ayaktayken öne çok fazla eğilmemek
  • Dizleri kalçaların üzerine yükseltmeyin

Hasta bu kurallara dikkat ettiği sürece protezini uzun yıllar sorunsuz kullanabilir. Doktor onayına bağlı olarak hasta 6 hafta sonra araç kullanmaya başlayabilir. Sürücü koltuğu yüksekte olmalı ve bacakları sıkıştırmamalıdır.

Total Kalça Protezi Ameliyatı Sonrası Komplikasyonlar

Total kalça protezi sonrası dikkat edilmesi gereken bir konu da anestezidir. Total kalça protezi ameliyatı, hastayı belden aşağısı uyuşturarak gerçekleştirilir. Risk yok denecek kadar azdır. Ancak yürümenin azalması ve hareketlerin kısıtlanması nedeniyle pıhtı oluşma riski vardır. Bunu önlemenin en iyi yolu doktorunuzun verdiği ilaçları kullanmak, emboli çorapları giymek, kalçayı zorlayacak egzersizler yapmak ve düzenli yürüyüş yapmaktır. Ameliyattan 6 hafta sonra hasta yüzme, yürüyüş gibi sporları yapabilir.

Total kalça protezi ameliyatında bir diğer risk enfeksiyondur. Bu, herhangi bir ameliyatta bir risktir ve dikkatli bir özenle sıfıra indirilebilir.

Kalça Protezi Fiyatları

Toplam kalça protezi fiyatları kullanılan malzemeye göre değişiklik gösterebilir. Çimentolu ve çimentosuz kalça protezi fiyatları farklıdır. Total kalça protezi hakkında daha detaylı bilgi almak için bizimle iletişime geçebilirsiniz.

 

 

Kalça Artroskopisi

Artroskopi tekniğinde küçük bir kesiden girilen milimetrik kameralar yardımıyla görüntüleme ve tedavi yapılabilmektedir. Kalça kemiğinin derin yerleşimi nedeniyle zor bir işlem olan kalça artroskopisi günümüzde oldukça gelişmiş bir yöntemdir.

Kalça Artroskopisi Nedir?

Artroskopi eklem ve kıkırdak doku problemlerinin tanı ve tedavisinde kullanılan kapalı cerrahi bir yöntemdir. Artroskopi yöntemi ile hastalar açık ameliyata göre çok daha kısa sürede ayağa kalkabilmektedir. Ayrıca operasyon sırasında bölgedeki sağlıklı dokular zarar görmediği için ameliyat izi de oluşmaz. Açık ameliyatlarda kalça başta olmak üzere geniş bir alana müdahale etmek için yaklaşık 10-15 cm’lik kesiler yapılmalıdır. Sağladığı avantajlar sayesinde günümüzde en çok tercih edilen ortopedik cerrahi yöntemlerden biri olan kalça artroskopisi günümüzde birçok kalça probleminin çözümünde kullanılmaktadır.

Kalça Artroskopisi ile Hangi Hastalıklar Tedavi Edilebilir?

Artroskopinin gelişmesiyle cerrahi ortopedi alanında açık ameliyatların yerini kapalı ameliyatlar almaya başladı. Ancak kalça artroskopisi bugüne kadarki en yavaş ilerleyen artroskopi tekniği olmuştur. Kalça kemiğinin vücutta daha derinde yer alması ve daha kalın olması kalça tedavisini daha karmaşık hale getirmiştir. Günümüzde gelişen teknoloji sayesinde kalça artroskopisi de ilerlemiş ve hemen hemen her türlü rahatsızlığın tedavisinde kullanılabilmektedir.

Kalça artroskopisi için en çok tercih edilen durumlar:

  • Açıklanamayan kasık ve kalça ağrılarının tanı ve tedavisi
  • Kalça kemiğinden kaynaklandığı bilinen ancak nedeni bilinmeyen ağrıların tanı ve tedavisi.
  • Kalça eklemi içindeki serbest parçaların, kıkırdak dokunun ve eklemlerin çıkarılması
  • Femoro-cetabular denilen sıkışma sendromu. (Kalça artroskopisi bu hastalığın tedavisinde daha çok kullanılmaktadır. Eklem ve basıya neden olan kısımlara törpüleme işlemi yapılmaktadır.)
  • Mikro kırık ve kıkırdak nakilleri

Kalça Artroskopisinin Komplikasyonları Nelerdir?

Kalça artroskopisi de her ameliyat gibi uzmanlık gerektiren bir işlemdir. Ancak kalça bölgesine yapılan artroskopi uygulamalarının biraz daha dikkat gerektirdiğini söyleyebiliriz. Ameliyat bölgesinin zor bir bölge olması, uzmanın dikkat ve el becerisini gerektirmektedir. Doğru yapıldığı sürece, herhangi bir soruna neden olmamalıdır. Önlem alınmazsa bazı komplikasyonlara yol açabilir.

Kalça artroskopisinin en yaygın komplikasyonları:

  • Yanlış müdahale sonucu ikinci bir cerrahi işlemin gerekliliği
  • Bacakta geçici his kaybı
  • Enjekte edilen sıvının işlem sırasında yanlış yerde birikmesi
  • kalça çıkığı
  • Bunlar genellikle çözümü olan geçici komplikasyonlardır. Ancak teşhis ve tedavi sürecinde hastanın daha çok korkmasına ve daha fazla yorulmasına neden olur.

Kalça Artroskopisi Sonrası İyileşme Süreci

Kalça artroskopisi sonrası iyileşme süreci kişiden kişiye değişebilmektedir. Genç hastalarda iyileşme süreci genellikle 1 ay gibi kısa bir sürede gerçekleşir. Ancak yaşlı hastalarımızda vücudun kendini toparlaması daha uzun sürebilmektedir. Kalça artroskopisi sonrası yardımcı, koltuk değneği vb. ile yürüyebilirsiniz. Hastanın günlük yaşantısına tam olarak dönebilmesi için yaklaşık 2 – 4 hafta istirahat etmesi gerekir.

 

 

Kalça Displazesi

Kalça gelişimsel geriliği olarak da bilinen kalça displazisi, tedavi edilmezse kalça bölgesindeki dokularda ciddi artritlere neden olabilen bir durumdur. Kalça çıkığından daha sonra fark edilebilir. Tedavi sürecinde erken teşhis büyük önem taşımaktadır. Kalça displazisi ne kadar erken teşhis edilirse, tedavi o kadar etkili ve hastanın yaşam kalitesi o kadar yüksek olur.

Kalça Displazisi Nedir?

Sağlıklı bir insanda uyluk kemiği olarak bildiğimiz femur başı pelviste bulunan yuva (asetabulum) ile örtülüdür. Asetabulum bölgesi yeterince derin değilse femur başı tam olarak kapanamaz ve kalça kemiğine binen yük dengesiz hale gelir. Bu durumda ağır yüklere maruz kalan derzlerde kireçlenme ve aşınma görülebilir. Bu duruma ortopedide “kalça displazisi” yani kalça gelişim geriliği denir.

Kalça Displazisi Nasıl Teşhis Edilir?

Kalça displazisi, kalça çıkığı gibi erken belirtileri olan bir durum değildir. Nadiren de olsa gelişim geriliği çok ilerlemiş ise çocuk yürümeye başladığında kendini gösterebilir. Fark edilmediği veya tedavinin yetersiz kaldığı durumlarda ilerleyen yaşla birlikte kireçlenme artar ve ağrı olarak kendini gösterebilir. Genellikle basit röntgen tetkikleri ile teşhis konulabilen bir hastalıktır. Bununla birlikte, BT (bilgisayarlı tomografi) veya MRI gibi gelişmiş görüntüleme teknikleri, tedaviyi planlamak ve kalça büyüme eksikliğinin derecesini anlamak için kullanılabilir.

Kalça Displazisinde Tedaviye Ne Zaman Başlanmalı?

Kalça büyüme geriliği her yaşta tedavi edilebilir. Çocukluk döneminde kıkırdak ve dokular gelişmeye devam ettiği için daha etkili sonuçlar alınabilir. Ancak tedavinin genç yaşta yapılması şart değildir. Bazı hastalarımız 30’lu yaşlarına herhangi bir ağrı ve ızdırap hissetmeden ulaşırlar. Doğru tedavi yöntemi kullanıldığı sürece her yaş grubundaki hastamız etkili sonuçlar alabilmektedir. Kalça displazisi tanısı konur konmaz tedaviye başlanabilir. Tedavi ne kadar erken başlarsa, sonuçlar o kadar etkili olur.

Kalça Displazisi Nasıl Tedavi Edilir?

Doktor tarafından yapılan detaylı muayeneler ile kalça displazisinde tedavi süreci belirlenir. Gelişim geriliğine bağlı kireçlenme çok ilerlememişse kalça osteotomisi yapılabilir. Kalça displazisi geç fark edildiğinde ve kıkırdak doku kaybolmaya başladığında total kalça protezi yapılarak kalça displazisi tedavi edilebilir.

Kalça Displazisi

Kalça Displazisi teşhis ve tedavi edilebilen bir hastalıktır. Eklem ve kıkırdak rahatsızlıkları konusunda uzmanlığını tamamlamış, her aşamada doğru kararı verecek bir doktora başvurulması önemlidir.

 

 

Doğumsal Kalça Çıkığı

Doğuştan kalça çıkığı artık “gelişimsel kalça eksikliği” olarak biliniyor. Kalça çıkığı vakaları geçmişte doğuştan anomalilerle tedavi ediliyordu. Ancak tıbbi çalışmaların ilerlemesi ve her geçen gün yeni bulguların elde edilmesiyle bu durum değişmiştir. Peki gelişimsel kalça eksikliği nasıl belirlenir? Teşhis ve tedavi süreci nasıldır? Doğuştan kalça çıkığı konusunda birçok ebeveyni endişelendiren bu soruları bu yazımızda cevaplayacağız.

Doğuştan Kalça Çıkığı Neden Olur?

Doğuştan kalça çıkığı olarak bildiğimiz durum aslında kalça ekleminde bulunan “femur” kemiğinin yuvasına yani asetabulum içine tam olarak girmemesinden kaynaklanır. Normal kalça ekleminde femur kemiği tam olarak asetabulum bölgesine oturmuştur. Bu bölgenin femuru örterek tamamen sarması beklenir. Çeşitli nedenlerle asetabulum içine tam olarak yerleşemeyen kemik, bölge dışında gelişerek ortopedik sorunlara neden olur. Erken teşhis edilmediği takdirde ciddi sakatlıklara yol açabilen doğuştan kalça çıkığı doğru tedavi yöntemi ile önlenebilen bir hastalıktır. Genellikle çocukluk döneminde fark edilebilir. Bu durum gebelik ve doğum sırasında düzenli muayenelerin önemini bir kez daha ortaya koymaktadır. Erken fark edilirse,

Gelişimsel Kalça Çıkığı Belirtileri Nelerdir?

Kalça gelişim geriliğinin aksine kalça çıkığı erken yaşlardan itibaren teşhis edilebilen bir hastalıktır. Kalça çıkığının neden olduğu deformasyon görsel olarak görülebilir. Ancak gelişim sırasında ortaya çıkabilen bir bozukluk olduğu için yeni doğan bebeklerde hemen fark edilmeyebilir. Kalça çıkığının en yaygın belirtileri şunlardır:

  • Bacaklarda uzunluk farkı
  • Sağa sola sendeleyerek ördek yürüyüşü dediğimiz
  • Tek bacakta daha az hareket ve esneklik
  • Uyluk veya kalça derisindeki kıvrımlar düzensiz görünebilir
  • içe dönük ayaklar

Gelişimsel Kalça Çıkığı Nasıl Tespit Edilir?  

Bebekte doğuştan kalça çıkığı varsa bu durum doğumdan sonra rutin kontrollerde hemen fark edilebilir. Doktor bebeğin bacaklarını hareket ettirerek eklemlerin sağlıklı olup olmadığını kontrol eder. “Barlow testi” olarak bilinen bu yöntemle kalça çıkığı kolaylıkla tespit edilebilmektedir. Bebeklerin kıkırdakları henüz yerleşmediği için kesin tanı koymak bazen zor olabilir. Bebek riskli grupta yer alıyorsa 6 ayda bir ultrasonografi çekilmelidir.

Gelişim sırasında kalça çıkığı oluşursa yürüme bozuklukları ve ağrı şikayetleri hastalığın tipik belirtileri olacaktır.

Doğuştan Kalça Çıkığı Nasıl Tedavi Edilir?

Tedavi sürecinde hastalığın tespit edildiği yaş belirleyicidir. Bebeklik ve çocukluk döneminde kemik gelişimi devam ettiği için eklemler tam olarak oluşmamıştır. Gelişimsel kalça çıkığı tedavisinde bunu bir avantaj olarak görüyoruz. Bu dönemde bandaj uygulamaları bile çıkığı ciddi anlamda engelleyebilmektedir.

Yeni doğan bebeklerde özel bandajlar yardımıyla tedaviye başlanır. Yeterli sonuç alınmazsa ileri yaşlarda cerrahi müdahale gerekebilir.

1-6 aylık bebeklerde ilk tercih edilen tedavi yöntemi bandajdır. Bandajların etkili olmadığı veya yetersiz kaldığı durumlarda alçı tedavisine geçilebilir. 6-12 aylık bebeklerde kalça çıkığı için direkt cerrahi tercih edilebilir. Ameliyattan sonra dokuların hızlı bir şekilde iyileşmesi için bandaj ile tedavi desteklenebilir.

1 yaşından sonra tüm olgularda tercih edilen en etkili işlem cerrahidir. Kalça çıkığının derecesine göre artroskopik cerrahi yapılabilir.

Doğuştan kalça çıkığı tedavisi dikkatli ve doğru yapıldığı sürece oldukça etkilidir. Bebeklik döneminde kullanılan bandajlar yürümede gecikmeye neden olabilir.

Doğuştan Kalça Çıkığı Tedavisi

Ortopedi ve travmatoloji alanında en sık karşılaştığımız sorunlardan biri olan kalça çıkığı, tedavi edilmediği takdirde erken yaşta sakatlığa, yoğun kireçlenmeye ve kemiklerin erken yaşlanmasına neden olabilir. Bu nedenle kalça çıkığı hafife alınmaması gereken bir rahatsızlıktır.